Vücudumuzda 70–100 katrilyon hücre vardır ve bunların büyük ölçüde farklılaşmış metabolizmaları mevcuttur. Hücre zarı sayesinde gerekli besin maddeleri, su ve oksijen hücre içine ulaşır ve metabolizma atıkları hücre dışına atılır. Bu yüzden, hücre zarının fonksiyonel bütünlüğü hücre için hayati önem taşır.
Hücrenin bu olayların düzenlenmesi ve koordinasyonu için membran potansiyeli olarak tanımlanan bir biyoelektrik çalışma potansiyeline ihtiyacı vardır. Bu membran potansiyeli, iyon olarak adlandırılan küçük elektriksel yüklü parçacıkların hücre zarının iç ve dış tarafında dinamik bir akım dengesi içinde dağılması ile oluşturulur. Bu iyonların optimal dağılımı ve aktivite oranları hücre içindeki tüm metabolizma fonksiyonlarının ve biyoenerjik olayların temel unsurudur.
İlerleyen yaş ve hücre hasarları ile membran potansiyeli düşer ve bunun sonucunda sağlık problemleri gittikçe artar.
Bütün hastalıklarda mikro dolaşımda, oksijenlenmede ve metabolizmada bozukluklar oluşur. Enerji tedavisi neredeyse tüm hastalıklarda temel veya destekleyici tedavi yöntemi olarak uygulanabilir. Klasik tıp veya doğal iyileştirme yöntemleri ile de kombine kullanımı mümkündür.