Çağımızda endüstriyel kimyasallar, evimizde kullandığımız çamaşır ve bulaşık deterjanı içindeki kimyasallar, hatta diş macunları ve parfümlerin içerdikleri kimyasallar, tarımda kullanılan zehirli maddeler, gıdaların bozulmaması için kullanılan katkı maddeleri, ağır metaller ve ilaçların kimyasal kalıntıları, alkol, tütün, kafein kullanımı ilk bakışta ilişki kurulamayacak şekilde vücudumuzu etkileyerek çok önemli hastalıkların ortaya çıkmasını kolaylaştırıyor veya neden oluyor.
Endokrin hastalıklar özellikle guatr ve diğer tiroid hastalıkları, şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği ve damar sertliği ilk anda sayılabilecek hastalıklar.
Beden direnç sisteminin azalması veya yok olması, hormonal dengesizlik veya fonksiyon bozuklukları, sinir sistemi bozuklukları veya direnç kaybı, fizyolojik dengesizlikler ve hatta kanser gibi çok çeşitli ve farklı hastalıklar ortaya çıkar.
Elektrosmog adı verilen teknolojinin beraberinde getirdiği elektromanyetik kirlenme de, insan sağlığını tehdit eden ciddi unsurlardan birisidir. Yüksek gerilim hatlarından cep telefonu dalgalarına,radyo ve tv dalgalarından ev ve iş yerlerindeki bilgisayar ve elektrikli diğer eşyaların yaydığı elektromanyetik dalgalara kadar, elektromanyetik kirlenme hemen heryerde sağlıksız bir atmosfer yaratmaktadır.
Elektromanyetik kirlenmenin duyularımızla hissedilmez oluşu ve etkilenmenin anlaşılamaması bizi tehlikelere açık bırakır. Kalp krizi yaşlarının 20’li yaşlara düşmesi, bağışıklık sistemlerinin çöküşü, sık hastalıklara maruz kalma, beyin kanamaları sıklıklarında artışlar ve de kanser olgularında görülen tırmanış bu nedenlerle ortaya çıkmıştır.
Başağrılarına, huzursuzluğa, bitkinliğe, stres artışına, uyku düzeni bozukluklarına ve uzun dönemde diğer ciddi hastalıklara sebep olabilir.