Sisli ortamda görüntüler hem net değildir, hem de görüş mesafesi çok kısadır. Uzak görüşlü olamayız.
Gecenin karanlığı da böyledir. Gün ışığında net olarak görünen pek çok şey gece saatlerinde belki ay ışığı veya uzaktan süzülen solgun bir ışığın varlığında belki siluet olarak görülebilir ama pek çok ayrıntı da gözden kaçar.
Bazen gündüzdür ve hava aydınlıktır ama bazı şeyler gene görülmez. Çünkü bu sefer de arada mesafeler vardır ve insan gözü uzakta olanı göremez.
Bazen yakında olanı da göremez. Çünkü önünde görmesini engelleyen başka bir cisim vardır ve görüş sahasını kapatır.
Bazen gene görmediğimiz şeyler vardır. Ortada olmasına ve önünde hiç bir engel olmamasına rağmen, gün ışığında bile görülmez. Görülmemesinin sebebi olmaması değildir. Sadece beynimiz görmeye hazır değildir.
Vizyon burada ortaya çıkan bir şeydir. Görülmesinin önünde engeller olmasına rağmen ( ki çoğu zaman kendi beynimiz ve olmadığına olan inancımızdır) görmemiz gerekenler sadece vizyon sayesinde görülebilir.
Vizyonunuz ne kadar geniş ve uzun vadeli olursa o kadar da gerçekleştirilmesi zor gibi görünür. Çünkü artık her türlü ortamın dışına taşmış bir durum söz konusudur. Bu durumda aklıma bir söz gelir. Siz yıldızlara uzanmaya hedefleyin. Ulaşamazsanız da yaklaşırsınız.