Birçok insanın hala duymadığı veya duyduğu halde bilgi sahibi olmadığı elektromanyetik dalgalar ve alan tedavisi günümüzün en önemli konularından birisi durumundadır.
Elektromanyetik enerji bir organizmadaki yaşamın bağımlı olduğu temel enerji biçimidir.
Canlı maddelerin zayıf ya da güçlü manyetik özelliği mevcuttur. Dolayısıyla tüm canlıların içinde ve dışında yüksek ya da düşük enerjili birer manyetik alan mevcuttur.
Hücreler vücudumuzun en küçük yapı taşlarıdır. Manyetik dalga boyları karşılanan hücreler rejenere olarak bedene biyolojik anlamda sağlık, gençlik ve güzellik kazandırır.
İnsan vücudundaki manyetik alan, biyoelektrik yüklerinin hareketinden meydana gelir. Biyoelektrik oluşan herhangi bir bölgede mutlaka manyetik alan vardır. Dolayısıyla kalp, adale, sinir ve beyin gibi organlar belli bir manyetik alana sahiptir. İnsanı oluşturan dokuların birbiriyle haberleşmek için kullandıkları manyetik alanın sinyalleri birbiriyle uyum içindedir. Bu sinyaller dünya manyetik alanı ile de uyum içindedir.
Yer kabuğunun doğal manyetik alanı hücreler ile etkileşerek hücre zarlarında madde alışverişlerini mümkün kılar. Böylece bir fabrika gibi çalışan hücrenin, atık maddeleri ve toksinleri bünyesinden uzaklaştırarak ve su, besin maddeleri, oksijen ve gerekli mineralleri alması ve işlevini uygun bir seyirde ve canlılık içinde sürdürmesi mümkün olmaktadır.
Kirli ve bulanık sularda yaşayan balıklar gibi sağlıksız iken, manyetik alan uygulaması ile birlikte hücrelerin berrak ve temiz denizdeki balıklar gibi canlılık kazandığı tespit edilmiştir.
Teknolojiyle birlikte şehir hayatı, insanların toprakla temasını azalttığı gibi elektromanyetik kirlilik ortamını da artırarak doğal manyetik alanla olan teması kesmiştir. Kalp krizi yaşlarının 20’li yaşlara düşmesi, bağışıklık sistemlerinin çöküşü, sık hastalıklara maruz kalma, beyin kanamaları sıklıklarında artışlar ve kanser olgularında görülen tırmanış bu nedenlerle ortaya çıkmıştır.
Uzaya astronotların gönderildiği ilk dönemde, manyetik alanın “sıfır” olduğu uzay koşullarında, hücre zar transferleri gerçekleşemeyeceği için, hayatla bağdaşmayan bu sorunu çözümlemek amacıyla suni manyetik alan veren bu sistem üretilmiştir.
İnsanın bioritmine uygun manyetik alanlar oluşturan cihazlarla yapılan bu tedavide; vücut fizyolojisine uyumlu elektromanyetik dalgalar ile hücresel düzeyde rezonans oluşturulur. Manyetik şilte kullanılır. Hasta belirlenen süre şiltenin üzerinde kalır. Manyetik şilte bedenimizde bulunan meridyen yollarının açılmasını sağlar.
Manyetik alan vücut dokularını uygun bir şekilde etkileyerek hücre zarlarının geçirgenliğini arttırır. Hücreleri atık maddeleri ve toksinleri bünyesinden uzaklaştırarak su, besin maddeleri, oksijen ve gerekli mineralleri alırlar.
İnsan vücuduna ihtiyacı olan doğal manyetik alan tatbik edildiğinde bağışıklık sistemlerinin kuvvetlendiği, enerji dengelerinin normal ve doğal sınırında tutulduğu görülmüştür. Dokulara daha çok oksijen ve besin maddesi ulaştırılarak, tüm bedenin daha fazla güçlenmesi sağlanır. Hastalıklarda destekleyici olarak kullanılır ve hastalıklı organ ve dokuların iyileşme süreçlerini hızlanır.
Bu doğal yöntem aynı anda birçok hastalığın tedavisinde de başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Geniş bir uygulama alanı olması, kolay uygulanabilirliği, doğal bir yöntem oluşu ve yan etkisi olmaması, PHYSİOTRON Elektro Manyetik Alan tedavisini önemli yapmaktadır.