Aramak istediğiniz kelimeyi yazınız..
Ara ..

Check-up ötesi

3 Kasım 2016

Sağlıklı olmak ister misiniz?

Sağlıklı kalmak ister misiniz?

Sağlığınızı koruyan faktörleri bilmek ister misiniz?

Sağlığınıza zarar veren faktörleri bilmek ister misiniz?

Sağlığınızın ne durumda olduğunu bilmek ister misiniz?

Sağlığınız farkına varmadan bozulduysa bunu mümkün olduğu kadar erken öğrenmek ister misiniz?

Sağlığınız daha bozulmadan öğrenmek ister misiniz?

Sağlığınız farkına varmadan bozuldu veya artık farkına vardınız. Sebeplerini bulup düzeltmek mi istersiniz, yoksa alarmı susturmak anlamına gelen şikayetleri yok edip sağlıklı olduğunuzu zannetmeye mi devam etmek istersiniz?

Bu sorulara verdiğiniz yanıtlar geleceğinizi oluşturacak.

Çoğu kişi check-up olayını hastalıkları önceden belirleme olarak bilir. Aslında önceden belirlemez. Ancak hastalık başladıktan sonra hastalığın başlamış olduğunu gösterir. Sizin check-up yaptırma sıklığı ve hastalığın ilerleme hızına göre ya erken safhada veya daha geç safhada tanırsınız. Yani check-up yaptırma sıklığınız yılda birse ve bulgular siz yaptırdıktan 1 hafta sonra görünür hale gelirse; 1 yıl süre ile farkına varmadan hasta olarak dolaşır ve ancak 1 yıl sonra hasta olduğunuzu öğrenirsiniz.

Peki ne yapmak gerekir?

Ya yukarda anlattığım duruma razı olacak veya çözüm arayacaksınız?

Benim sözüm çözüm arayanalara…

Peki ne yapmak gerekir? Tekrar soruyorum. Haftada 1 veya ayda bir mi check-up yapalım?

Buna yanıtım tabii ki hayır. Bu ne ekonomik olur, ne de pratik… Ayrıca sizin zamanınızı alır ve iş gücü kaybına neden olur.
Benim önerim check-up ötesi…

Hem zaman kaybı olmayacak. Hem maddi kayıplara ve işgücü kaybına sebep olmayacak, hem de pratik olmasının yanısıra daha hastalıklar başlamadan hastalığın oluşma olasılığını vererek size sağlık, zaman, para ve hayat kalitesi kazandıracak.

Hangisini seçersiniz?

Yaşam koçluğu bölümünde de giriş yazısı olarak yazdım. Anlattığım olayı zihinsel olarak imajine edemeyince ne yazık ki laflar bir kulaktan girer, ötekinden çıkar.

“Alışmış kudurmuştan beterdir.” sözünü doğrularcasına kendimizin zararına bile olsa yanlış yapmaya devam ederiz ve bu çevremizdekiler tarafından da teşvik edilir, bilinçsizce…

Çoğu kimsenin çoğunluk karşısına çıkma kuvveti ve cesareti olmadığı için bazen yanlışlıklar bile bile yapılır, bedeli hayatımız ve sağlığımız olmasına rağmen…

Bir örnek vereceğim, durumu daha iyi şekillendirmek için… Metaforlardan yararlanacağım. Yolda yürürken önünden geçtiğiniz bir evde yangın olup olmadığını anlar mısınız ve anlarsanız ne zaman anlarsınız? Siz anlayana kadar evin içinde eşyalar onarılmayacak kadar yanmış mıdır? Cevabınız “Evet” ise bu duurmda erken tanı için ne yaparsınız? İşte yangını hstalık olarak düşünün. Genel check-up apartmanın içine girip evin içinde, odalarda yangın olup olmadığını tespit etmek gibidir. Sokaktan bakıp anlamaya göre daha erken yangın olduğunu anlarsınız. Bir de özel check-up vardır. O da evin içine girip odalara bakmaktır. Bu çok etkin bir şekilde yangın çıktığını erken olarak gösterir. Ama dikkat ettiğinizi düşünüyorum. Yangın çıktı. Yani check-up yangın çıktıktan sonra size haber veriyor, “Yangın çıktı, hemen itafaiyeye haber ver.” diye. Diğerlerinden daha erken olmasına rağmen sonuçta yangın çıktı. Belki hasar daha az olacak ama sonuçta hasar oldu ve belki de en değerli, maddi olmasa da manevi değeri yüksek olan bir bir eşyanız zarar gördü. Üzülmez misiniz?

Peki benim vizyonum ne?

Biz apartmanlara sokaktan bakmıyoruz, apartmanın içinden de eveler bakmıyoruz. Her odaya bakıyoruz ama yangın olup olmadığına değil, yangın çıkma olasılığını hesap ederek bakıyoruz. Neler yangına sebep olacak ve bu durumu engellemek için ne yapabiliriz? Dolayısı ile risk faktörlerini ve yangın çıkma yollarını belirlediğimiz için ona göre riskli odalarda önlem alınmasına fırsat veriyoruz.

Eğer anlattığım olay hoşunuza gitti ise şimdi check-up ötesine bakalım.

CRS (Cell regulation screening)

ESG (Elektrosomatogram)

DSD (Dinamik segmenter diagnosis)

LİFE LENGTH TELOMER ANALİZ TESTİ – GENETİK TESTLER